İngilizcenizi Geliştirmenin Basit 9 Yolu....

1)İngilizce günlük yazın.

İngilizce günlük yazmak, gün içerisinde de sizin İngilizce düşünmenizi zorlayacaktır. Eğer etrafınızda İngilizcesi iyi olan arkadaşlarınız varsa onlara kontrol ettirip hatalarınızı söylemesini rica edebilirsiniz. Aynı zamanda sizin kelime hazneniz de genişleyecektir. İleride okumanız için de güzel bir anı olacaktır.

2)İnternetteki chat programlarına girin.

Bu sayfalarda beklentimiz çok yüksek olmamalı farklı amaçlar ile konuşmak isteyenlerde çıkabilir. Fakat pratik yapmak için bazen imkanları zorlamak gerekir. Sadece konuşmak amacıyla kullanırsanız sorun olmayacaktır. Hemde sizi çok geliştirecektir. Sonuçta yazmak önemlidir.

3)İngilizce mailleşin.

Hatrınızın geçeceği arkadaşınıza rica edin ve birbirinizle haftada bir mailleşin. Hem okumanız gelişir hem de yazma yeteneğiniz. İlgi çekici konular bulursanız da okuma isteğiniz artacaktır. Böylece hem arkadaşınıza hem kendinize bir iyilik yapmış olursunuz.

4)Günlük programlarınızı İngilizce yapın.

Sabahtan okula gideceğim, akşama yemek yapacağım... gibi basit programlarınızı kafanızda İngilizce düşünerek yapın. Günlük hayatınızın ne kadar çok içine İngilizceyi alabilirseniz o kadar başarılı olursunuz. Bir süre sonra rüyalarınızı bile İngilizce olarak görmeye başlayabilirsiniz.

5)İngilizce metinler dinleyin.

Günlük hayatınızda İngilizce şarkılar ya da metinler dinleyin. Sözlerini anlayabileceğiniz şarkılar olması önemli, sözleri anlaşılmayan İngilizce şarkılar bize aslında çok yardımcı olmamaktadır. Eğer bulabilirseniz İngilizce metinleri dinlemekte size çok fayda sağlayacaktır.

6)Yabancılarla konuşun.

Eğer bir turist gördüyseniz konuşmaktan çekinmeyin ya da yabancı arkadaşlar edinmeye çalışın onlarla arkadaşlık kurup mesajlaşın. Eminim sizin yardımlarınıza kimse red cevap vermeyecektir.

7)İngilizce kitaplar okuyun.

Kitap okumak her zaman çok önemli. Kitabı okurken bilmediğiniz kelimeleri çıkartın. Kitap bittikten sonra özet defteri oluşturarak özet çıkartın. Arada bir özetlerinizi okuyun. 

8)Filmleri alt yazısız anlamaya çalışın.

Bir filmi İngilizce izleyerek anlamaya çalışın. Bu konuda bazı anlaşılabilir çizgi filmlerini izlemek daha zevkli olabilir. Hem kısa hem renkli olduğu için sıkılmazsınız. Kulak aşinalığı da anlamak için önemli bir adımdır.

9)İngilizce kelimeler yazın.

Mutfağınıza, odanıza, dolabınıza... gün içerisinde en çok gördüğünüz yere 5-10 kelime ve anlamını yazın. Gelip geçerken okuyun, böylece ezberlemiş olacaksınız.Her haftada kelimeleri güncellemeyi unutmayın. Yeni öğrendiğiniz kelimeleri kullanarak aklınızdan cümleler kurun.

Omuzlar Fora!

Bu senenin modasını hiç kuşkusuz modayı takip etmeyen bile anlar: Omuz kısmı düşük üstler veya elbiseler!
İşte birkaç kombin önerisi:


Sizde mom jean ve converse'in üzerine omzu düşük bir bluz giyebilirsiniz. Üstelik küçük casual olmayan bir çantaylada sportif görünümü biraz bozabilirsiniz.


Omzu düşük bir üstün altına düz kalem ya da kloş bir etek de tercih edilebilir.
Sonuç olarak omzu düşük parçalar herkese hitap ediyor. Omzu düşük bir üstün altına kalem etek ve stilettoyla çok şık olabilir ya da converse-şortla casual ve rahat olabilirisiniz.

Neden Gözaltları Vardır?

Göz çevresinin koyu renkli olması insanları olduğundan daha yaşlı gösterir,  üstelik her daim uykusuz ve yorgun bir görüntüye sebep olur. Bazen de insanların çok fazla alkol tüketmekle suçlanmasına sebep olabilir. Bu yüzden gözaltı morlukları bazı insanlar için ciddi bir kozmetik ve sosyal bir sorun olabilir. Kronik uykusuzluk ve alkol tüketimi gerçekten bazen gözaltı morluklarına sebep olabilse de altta yatan bambaşka ciddi sorunlar da olabileceği unutulmamalıdır. Gözaltı morluklarının farklı sebepleri şu şeklide sıralanabilir:

 Genetik yatkınlık: Gözaltı morlukları yapısal olduğu zaman daha çocukluk çağlarındayken belirmeye başlar. Özellikle açık ten renkli ve ince bir cilt yapısına sahip insanlarda gözaltları daha mor gibi görünebilir.

Alerji: Ev tozu, polen vb alerjilerinde uzun süreli burun tıkanıklığı, göz çevresindeki damarların genişlemesine sebep olarak, gözaltlarının koyu renkli görünmesine sebep olabilir. Atopik dermatit adı verilen, ciltte kuruluk ve ekzema atakları ile seyreden bir cilt hastalığı da başka bir sebeptir.

 Kansızlık: Özellikle ülkemizde demir eksikliğine bağlı kansızlık, cilde yeterli miktarda oksijen taşınamaması dolayısıyla gözaltı morluklarının sık sebeplerinden biridir.

Sistemik hastalıklar: Hipotiroidi gibi endokrin bozukluklar, kronik karaciğer hastalıkları ve böbrek hastalıkları gözaltı morluğu olan her insanda sorgulanması gereken hastalıklarıdır.

Beslenme: Az su tüketmek en sık yaptığımız hata. Yoğun kafein ve alkol tüketilmesi, vücutta ve ciltte sıvı kaybına neden olarak gözaltlarında çökme ve morluklara sebep olabilir. Çok tuz alınması da vücutta sıvı tutulmasına ve ödeme neden olan başka bir alışkanlıktır.

Uykusuzluk: En sık ve en kolay önlenebilen sebeptir. Ancak aşırı uyumak da gözaltı morluklarına sebep olabilir. Gece başlayıp sabah gün ışığıyla sonlanan, düzenli ve en az 7 saat uyku idealdir.

Renk düzensizlikleri: Deriye rengini veren melanin pigmentinin düzensiz dağılımı da göz çevresinin koyu renkli görünmesine neden olabilir. Bunun en sık sebebi ise fazla güneş maruziyetidir.

Göz çevresi selüliti: Göz kapaklarının bakteriyel enfeksiyonudur ve göz çevresinde ani başlayan renk değişikliğine neden olabilir. Endişeye gerek yok, antibiyotik tedavisi ile kısa sürede tedavi edilebilir.

Yaşlanma: Yaşlandıkça göz çevresinde cilt altı yağ dokusunda ve kollajen miktarında azalma meydana gelir. Bu azalma ve cildin incelmesiyle birlikte göz çevresi daha koyu renkli ve çökük görünmeye başlar.

Diğer: Ağır makyaj uygulamaları, uygunsuz makyaj temizleyiciler, minör travmalar, çok ağlamak, stres ve sigara gözaltı morluklarının diğer önemli sebepleri arasında sayılabilir. 

Uzman Doktor M. Sevinç Elinç Aslan

ff

Güzel Bir Cildin 10 Püf Noktası!!

1)Peeling Yaparak Cildinizi Yenileyin:
Halk arasında cilt soyma işlemi olarak da bilinse peeling; ciltteki lekelerinin tedavisinde, sivilce ve izleri ile siyah noktaların giderilmesinde ve kırışıklıkların tedavisinde son derece etkili bir yöntem. Peeling; cildin kendisini yenileme sürecini hızlandırıyor ve yaşlanma etkilerini geciktiriliyor. Haftalık veya 15 günde bir uygulanan seans aralıklarıyla, yaklaşık altı seansta işlem tamamlanıyor. Daha sonra ayda bir kez koruma tedavisi olarak önerilebiliyor.


2)Lekesiz Bir Cilt için 8 Tane Kuru Kayısı:
 A vitamini, cilt ve saç sağlığı için son derece önemli...
Cilt tonunu düzenliyor, güneş lekelerini gideriyor, sivilce ve izlerine de çok iyi geliyor. Nemlendirici etkisi göstererek de cildin elastikiyetini arttırıyor. Böylece cildin sıkı ve gergin olmasına katkıda bulunuyor. Aynı zamanda da hücre yenileyen antiaging özelliğe sahip...
A vitamini; karaciğer, kayısı,balkabağı, yeşil kabak,havuç, balık yağı, ıspanak, lahana, kırmızı biber ve tatlı patateste bol miktarda bulunuyor. Lekesiz ve bir cilt için günde; 8 kuru kayısı ya da yarım havuç yemeyi ihmal etmeyin. Yazın saçlarınızı güneşten korumak için de günde 1 dilim kavun, kayısı ya da havuç tüketin.


3)C Vitamini Bakımından Zengin Besinler Yiyin:
C vitamini; kollajen yapımını sağlıyor, bağ dokusu ile damar yapısını güçlendiriyor ve yaraların iyileşmesine katkıda bulunuyor. Cildi; yaşlanmaya yol açan serbest radikallere ve güneş hasarlarına karşı koruyor. C vitaminli kremler de;hem lekeleri açıyor hem de kırışıklıkları gideriyor. Çilek, kuşkonmaz, avakado, soğan, ananas, narenciye ve kuşburnu bol miktarda c vitamini içeriyor. Genç bir cilt için; günde 100 gram çilek yiyin.


4)Cildiniz Yağlı İse Su Bazlı Ürünleri Tercih Edin:
Cildinize uygun bir nemlendirici seçin. Cildiniz yağlıysa ve siyah noktalarınız varsa; yağ bazlı ürünler kullanmayın. Sizin için su bazlı ürünler uygun olacaktır. Güneş koruyucu ürünlerde de bu kurala dikkat edin!Ayrıca alerjik bir cilde sahipseniz;ürününüzü, bir uzmanın önerisi doğrultusunda seçin.
6)Haftada 3 Gün Yürüyüş Yapın:
Özellikle açık havada yapacağınız yürüyüşler ve egzersizler;kan dolaşımını hareketlendirip cildinizin daha ışıltılı olmasını ve genç görünmesini sağlıyor. Sağlıklı bir cilde sahip olmak istiyorsanız; haftada en az 3 gün, 45 er dakikalık yürüyüşler yapmayı asla ihmal etmeyin. Söz gelimi muz,pırasa, salatalık, sivri biber,çalı fasulye, kiraz sapı gibi ince uzun besinler domates, elma, lahana, kereviz gibi besinlere tercih edilmeli.

7)Nemli Bir Cilt İçin Günde 1 Bardak Süt İçin:
B vitamini su kaybını önleyerek; cildin nemlenmesini sağlıyor. Antioksidan etkisi sayesinde de; cildin genç ve parlak görünmesine yardım ediyor. Provitamin B5 (pantenol) ise; cildin nemlenmesini sağlamasının yanı sıra, saç bakım ürünlerinde de kullanılıyor. Hububatlarda balık, et, süt, yumurta, yoğurt, yeşil yapraklı sebzeler, kuru yemişler ve buğdayda bol miktarda bulunuyor. Nemli bir cilt için;günde 1 bardak süt içmenizde fayda var.


8)Sarkmaları Önlemek İçin 8-10 Bardak Su:
Cildin fonksiyonlarını tam olarak yerine getirebilmesi için; nemlenmeye, dolayısıyla suya ihtiyacı var. Vücut ağırlığımızın yüzde 60'ı sudan oluşuyor. Ancak yaşımız ilerledikçe; bu oran azalmaya başlıyor. Bunun sonucunda da; cildimiz kuruyor ve yüzümüzde kırışıklar ortaya çıkıyor.
Cildimizin elastikiyetini  kaybetmesi sonucunda da sarkmalar meydana geliyor. Cildinizi susuz bırakmamak için yapmanız gereken şey; tabi ki bol bol su içmek.

9)Günde 2-3 Fincan Yeşil Çay Yudumlayın:
Yeşil çay, içeriğindeki polifenoller sayesinde: cildi serbest radikallerden, C ve E vitaminlerine nazaran daha fazla koruyor. Bu sayede cildin sağlıklı ve ışıltılı görünmesini sağlıyor. Günde 2-3 fincan  yeşil çay için.


10)Benlerinizi Düzenli Olarak Kontrol Edin:
Benlerinizi güneşten korumanız önemli! Ayrıca ailenizde benlerden ileri gelen bir hastalık ya da gövdenizde çok sayıda ben varsa; bunların, uzmanlar tarafından takip edilmesi gerekiyor.

ESKİ SEVGİLİYİ GARANTİLİ UNUTMANIN 7 GÜNÜ!!!

Biliyorum başlık biraz sanki reklam kampanyası gibi oldu :)) Olsun canım bişeycik olmaz amaç zaten dikkat çekmekti eğer şuan bu satırları okuyorsanız amacıma ulaştım demektir.:) Neyse konuya girelim. Kimisi kendi yüzünden ilişkiyi bitirir kimiside mağdurdur yani terkedilendir gerçi bu durumların daha değişik versiyonları var ama neyse. Üzülmeyin her zaman umut vardır bazende tam umudu kesince mutlu oluruz. Bazende doğru kişiyi bulmak için yolda bir sürü tecrübeler ediniriz. Ama mutlaka birgün herkes doğru kişiyi bulur.Bu sizin için günler alabilir,yıllar alabilir. Çoğu zamanda doğru kişiyi bulduğumuzu sanırız. İşte eski sevgiliyi bırakıp önümüze bakmanın 7 günü:
DİKKATTTTT:İlk yapman gereken şey ona ait ne varsa silip,atmaktır. Bari ne yaptığına bakıyım bari facebook'ta kalsın gibi cin fikirler üretme! Heryerden silincek engelle demiyoruz sadece arkadaşlıktan çıkar. 
1.Gün:İstediğin Kadar Ağla
Bu ilk gün tabikide en kötü gün. 'Anılar bir insanı unutmak için verilen cezalardır' gibi bir söz duymuştum ve çokta haklı ama sen biz ne güzel eğlendik felan deme çünkü o bulunmaz bir hint kumaşı değil sende öyle değilsin. Başkalarıylada böyle anıların olucak tabi sen çabalarsan. Onla çıkarkende olmadı mı?? Oldu diyosan sıkıntı yok, olmadı diyosanda olucak hiç boşuna üzülme yeter ki kendini buna inandır. Eğer de ben mahvettim herşeyi diyosan bi sıkıntı yoktu diyosanda git ilişkini toparla! Bu acıyla baş etmek sana dünyanın en zor şeyi gibi gelebilir. Bu hisler içindeyken yapmaman gereken en önemli şey; yalnız kalmak!Yanında seni sabırla dinleyip bıkmadan usanmadan onu anlatırken, sana yaptığı kötü şeyleri de hatırlatacak ve motivasyon verecek birinin olması seni rahatlatacaktır. En yakın arkadaşı, annen, kuzenin ya da kardeşin...
Bugün onlardan birine sığın  ve içine atma, doyasıya ağla. Üstelik istediğin kadar da saçmalayabilirsin, eğer öyle biri yoksa da evin içinde ya da farklı bir yerde bağırıp çağırıp tek başına, dertlerini dökebilirsin...
2.Gün:Acını Yaşa
Şu anda bu kadar üzgün olman o kadar normal ki! Hiçbir şey olmamış gibi davranman çok saçma olurdu tabikide.Acını ne kadar derin yaşarsan, ileride o aklına geldiğinde içinde bir ezilme,burkulma ve kalp ağrısı olmaz. Bugün dilediğin kadar acılı şarkı dinleyip onu  anabilirsin. Fakat bunun için sadece bugün izin var unutma! Yarından sonra asla dramatik duygusal şarkılar dinleyip onu düşünmek yok ve bu acılı halinle insan içine çıkmamanı öneriyorum yani acıncak durumda olan sen olma. Sana acıyıp, gücünü kaybettirme kimseye...
3.Gün:Ondan Uzak Dur
Evet, onun sesini özlediğini düşünüyorsun. Küçücük bir özürle tekrar barışabileceğiniz umudu besliyosun ve Arasam n'olur ki? diye düüşünüyorsun. Sakın ama sakın onu arama, hemen bırak o telefonu elinden. Tabii mesaj göndermek de yok! İçinde böyle bir istek olduğunda hemen geveze bir arkadaşını ara. Saatlerce konuşup içini şişirebilir, seni yorup uykunu getirebilir. Uyumak,onu arayıp aynı şeyleri yaşamaktan çok daha iyidir. Ayrıca eğer yolda ya da okulda karşılaşırsanız konuşmaya çalışma. Çünkü en az bir kaç ay birbirinizi tam anlamıyla unutmayacağınız için arkadaş olarak kalmanız mümkün değil. Bu yüzden de sakın konuşup vakit geçirmek için arkadaşlık başlığı altında ona yaklaşma. olabildiğince cool takıl.
4.Gün:Arkadaşların Gücü
Arkadaşlarından birini seç ve senin bu dönem ruh ikizin olsun,yanından ayrılmasın hatta mümkünse sizde kalsın. Telefonunda hep onun elinde olsun! Ağlamaya başladığında seni motive edici konuşmalar yapsın, ona bakmak için telefonu eline aldığında ya da onun arkadaşlarını aramak istediğinde sana engel olsun, onu görüp donup kaldığında seni yönlendirsin. Bu arkadaşını seçerken sabırlı olmasına dikkat et.
5.Gün:Kabullen
Bu kadar üzüntüden sonra hem ayrılmanıza sebep olduğu(eminiz sen haklısındır bunu konuşmaya lüzum dahi yok) hem bu kadar üzmüşken seni hiç aramadığı için ona epey kızgın olmalısın. Yani üzüntüden kızgınlık aşamasına geçtin. Ondan intikam alıp kıskandırmak için başkalarıyla konuşmaya çalışmak, sürekli yanından geçerken gülüşüp  çok eğleniyormuş numarası yapmak, onun tüm arkadaşlarıyla program yapıp onu dışlamaya çalışmak sadece seni yorar. Çablamana gerek yok, onsuz da çok mutlu olduğunu gösterip dimdik ayakta olduğunu kanıtlaman yeterli.
6.Gün:Yeni Planlar Zamanı  
Kendine yeni bir hobi bulup hayatındaki boşluğu doldurmanın tam zamanı! en yakın arkadaşınla birlikte ikinizede uyacak bir kurs ya da etkinlik bulun. Böylece negatif enerjini pozitife çevirebilecek, yeni insanlarla tanışacak ve farklı şeylerle meşgul olarak kafanı dağıtacaksın. Ayrıca aktiviteler, yeni arkadaşlarla yapılan planlar sayesinde üzülmeye vakit bulamayacaksın.
7.Gün;Hayatına Devam Et
Eveeet, tam tamına bir haftanı doldurdun! Bu sabah kendini biraz daha hafiflemiş ve sanki hastalıktan yeni iyileşmiş gibi hissedebilirsin. Belki duygusal bir şarkıda hala gözlerin doluyor, ara sıra herhangi bir şey onu sana hatırlatıyor ama ilk günkü gibi değilsin. Çünkü ruhumuz da tıpkı bedenimiz gibi bazen hasta olur, ama yeniden iyileşir. Grip olmak gibi! Unutma ki önemli olan sensin.Bu ilişki sana çok acı vermiş ve bir şekilde yürümemiş ki ayrılık noktasına geldiniz ve ayrıldınız. Onunla barışsan bile aynı mutsuzluğu yaşayabilirsin. Bu yüzden artık hedefin yoluna onsuz devam etmek olmalı. Neden sana zarar veren biri için çabalamaya devam edesin ki? Artık yeni, pozitif,seni mutlu edebilecek seçimler yapmalısın. Böylece hayatına devam edecek, özgüvenini yeniden kazanacaksın. Haydi bakalım, artık daha sağlıklı düşünebildiğine göre yapmak istediklerine göz atıp kendine yeni hedefler koyabilirsin.
ONU ARAMAK İSTEDİĞİNDE OKU!!
-Bu yazıyı tekrar oku,sakın enerjini düşürme!
-Kendine bir bakım saati yap ve maske sür. Maskeni yıkayıp çıkarana kadar zaten kimseyle konuşamazsın, bu yüzdende arayamazsın.....
-Müzik dinlemek istediğin zaman eğlenceli ve hareketli şarkıları seçmende fayda var. Şarkının sonunda salya sümük ağlamak istemezsin dimi?
-Çok sevdiğin komik bir arkadaşını ara.Eminiz seni güldürmeyi başaracaktır. Hem farklı konulardan bahsetmek,kafanın dağılmasına yardımcı olur.
-Ellerinin sürekli bir şeylerle meşgul olmasını sağla. Tırnakların dışında her şey olabilir. Örneğin tel tokana farklı şekiller verebilir, bir kağıdı karalayıp resim çizmeyi deneyebilirsin.
NOTTTTTTTT: Her şey kafada başlar-biter ve inanmakta, istekte biter. Sen kafanda , kalbinde bitirmek istemedikten, atlatabileceğine inanmadıktan sonra ne yaparsan yap onu unutamaz, o senden kopmuş olsa bile sen ondan kopamazsın.....

KÜÇÜK MEKANLARI ETKİLİ KULLANMANIN 10 YOLU

1)İyi Bir Gözlemci Olun
Sahip olduğunuz her bir eşya pratikte ve görüntüde işinize yaramalı. Yaramıyorsa birine verin ya da satabilirsiniz.

2)Eşyalarınıza Uygun Yerler Bulun
Bir eşyaya evin içinde bir türlü koyacak yer bulamıyorsanız, aslında ona evinizde yer yoktur.Ya uygun yer bulun ya da gitmek zorundadır.
3)Depo Alanı Oluşturacak Eşyalar Tercih Edin 
Çekmece ve bölmeleri olan mobilyalar her an etrafta olması gerekmeyen eşyaları ortadan kaldırmak için iyi bir seçim.Bu tür mobilyaları tercih ederek görüntü kirliliğinden kurtulur ve ekstra depo alanı kazanırsınız.

4)Alanları İşlevine Göre Düzenleyin
Her odanız ve odanızın içindeki her bir köşe, orada kullandığınız eşyalara uygun depolama alanlarına sahip olmalı.Örneğin evinizin yemek odasını aynı zamanda ev-ofis  olarak kullanıyorsanız o mekanda dosyalarınız için dolaplar ve ofis gereçlerini koyabileceğiniz kutular bulundurun. 


5)Askılardan Faydalanın 
Dolap kapaklarının içine,banyoya, uygun olacağını düşündüğünüz duvarlara dekoratif askılar asın. Havlular, anahtarlar,şapkalar ve bu tip eşyalarınız için kullanışlı olurlar.





6)Gruplandırmalar Yapın
Sepetlerinizi,cam kavanozlarını ve diğer dekoratif saklama kaplarınızı gruplandırırsanız; ihtiyacınız 
olduğunda hepsini çok kolay ulaşabileceğiniz bir yere koymuş ve estetik olarak göze güzel görünecek şekilde düzenlemiş olursunuz.
7)Eşyalarınızı Kullandığınız Yerlerde Saklayın
Bir eşyayı nereye koyacağınıza karar verirken onu nerede kullandığınızı düşünün.Örneğin mutfakta ocağa yakın olan çekmece ve dolaplara yemek yaparken kullandığınız araçları koyun.
8)Giysi Dolabını Organize Edin
Ayakkabı rafları, içi gözüken veya üzerine etiket yapıştırabileceğiniz kutular,şapka kutuları ve çekmeceler giysi dolabınızı derlemenize yardımcı olur ve kullanılmadıklarında dolabınızın içinde her eşyanın kendi yeri olmasına olanak sağlar.

9)Çekmece İçlerini Bölmelerine Ayırın
Çekmecelerinizi bölmelere ayırmak oldukça hesaplı ve kolay bir işlemdir. Sonradan eklenebilen bölmeleri de kolaylıkla edinebilirsiniz. Bu bölmeler sayesinde çekmecelerinizin içinde yığın halinde duran eşyalarınızı sınıflandırıp düzen içinde saklayabilirsiniz.


10)Dolap İçi Düzeni İyi Ayarlayın
Dolaplarınızın  içinde katlı raflar, bölmeler ve dolap içi düzenleme sistemleri olsun ki iki katı eşya yerleştirebilirken  bu eşyaları düzen içinde organize edebilin. Böylelikle dolaptan bir şey alırken diğer eşyaların düşmesine de engel olursunuz.